Ülkemizin en güneyinde yer alan, sayısız medeniyetin hüküm sürdüğü, kültürel zenginlikleri ve eşsiz mutfağı ile Hatay, keşfedilmesi gereken şehirlerimizden biridir. Büyük İskender’in kurduğu bu güzel şehri, sadece bir hafta sonunuzu ayırarak da keşfedebilmeniz mümkün. Kültürler ve dinler arasında bir yolculuğa hazırsanız, sizin için derlediğimiz Hatay gezilecek yerler listemize mutlaka göz atmanızı isteriz.
Hatay Arkeoloji Müzesi
Bize göre kentin en büyük görsel şöleni bu müzedir. O kadar büyük bir yer ki keşfetmek için geniş zaman planlamalarını hak ediyor. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük mozaik koleksiyonu burada hayat bulurken, Paleolitik çağdan Roma çağına kadar sergilenen pek çok eser de tabiri caizse görenleri büyülemektedir. Görünce dünyanın en şaşkın heykeli bu olsa gerek diye içinizden geçirdiğiniz Hitit Kralı Şuppiluliuma ile “neşeli ol, hayatı yaşa” mottosuyla ehlikeyf mozaiği Neşeli İskelet de bu müzede yer almaktadır. Üstelik St. Pierre Kilisesi’ne yakın konumda bulunuyor ve bu şekilde birinden çıkıp diğerine girebilme imkânınız var.
Hatay Arkeoloji Müzesi giriş saatleri, 08.30 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Ayrıca yaz dönemlerinde 10.00’da açılan müze haftanın her günü açık ve müze kartla giriş yapabilmeniz mümkün.
Vakıflı ve Hıdırbey Köyü
Hatay’ın Samandağ rotasındaki Vakıflı Köyü aynı zamanda ülkemizdeki tek Ermeni Köyü’dür. Köyü, gezi rotanıza katmanız için en önemli özellikleri ise portakal ağaçları arasındaki sevimli çevresi, köy ile aynı adı taşıyan Vakıflı Kilisesi ve meydanda yer alan kahvesidir. Aynı rotada olan ikinci köy ise Hıdırbey Köyü, meydandaki üç bin yaşındaki Musa Ağacı ile ünlüdür. Ağaç o kadar büyük ki, tamamını fotoğraf karesine sığdıramıyorsunuz. Hıdırbey köy hayatı, restoranları ve pınarları ile sevebileceğiniz bir gezi rotası olup, farklı hikâyeleriyle de turist çeken yerlerdendir.
Eski Antakya Sokakları
Asi Nehriyle şenlenip yeşillenen kentin bu bölgesi, eski yaşamların izleriyle dolup taşıyor. Zenginler Mahallesi denilen bu bölgeye Gazi Paşa Caddesinden yürüyerek ulaşabilirsiniz. Şehrin kendine has sarımtırak renkteki kalkerlerinden yapılmış yüksek duvarlı evler, geçmiş zamanların gelenek ve göreneklerinin de temsilcisidir. Antik kent olarak da bilinen bu bölgede birbirini dik kesen labirent sokaklarda restore edilmiş pek çok otel, restoran ve kafelerle karşılaşacaksınız.
Titus Tüneli
Samandağ ilçesinde bulunan tünel Hatay’ın en görülesi, en hayret verici noktalarından biri. İ.Ö. 69 Yılında Roma İmparatoru Vespasian zamanında yapımına başlanmış olan tünelin inşası tam olarak 12 yıl sürmüş ve finalini görmek de imparatorun oğlu Titus’a kısmet olmuştur.
Derin bir mağarayı andıran Titus Tüneli’nin yüksekliği 7, eni ise 6 metredir. 1380 metre boyunca uzanan bu tünelin yapılış amacı ise dağdan gelen suyun sele dönüşmesini engellemek için inşa edilmiş. Bir Roma Belediyesi başarısı diyebileceğimiz bu tünel o zaman şartlarında 1000 kölenin çekiç vurmasıyla inşa edilmiş. El emeği ile yapılmış dünyanın en büyük tüneli olan Titus Tüneli’ne 100 metre kaldığında ise Beşikli Mağara’yı görüyorsunuz. Zamanın soylu ailelerinin yan yana gömüldüğü mezar oyuntuları bulunan bu mağara ve tünel mutlaka görülmesi gereken yerlerden
Uzun Çarşı
Hemen her kentin kendine özgü yaşamını yansıtan bir çarşısı vardır bilirsiniz. Uzun Çarşı da içinde künefecisinden, hediyelikçisine, kurutulmuş sebzecisinden, nar ekşicisine kadar buram buram Antakya kokan ve yöreye özgü her şeyi bulabileceğiniz bir çarşıdır. Eski İpek Yolu güzergâhında olması ve üç dinin kesiştiği bir noktada yer alması da burayı önemli kılan bir yer haline getirmektedir.
Harbiye Şelalesi
Hatay’ın şelaleler bölgesi olan Harbiye, doğanın tüm renklerini görebileceğiniz ve su sesini dinleyebileceğiniz bir huzur sığınağıdır. Mitolojiye göre bu şelaleler Daphne ve Apollon aşkının gözyaşlarıdır. Hatay’ın Defne ilçesindeki şelaleler kıyısındaki tezgâhlardan zahter ve defne sabunu gibi yöresel ürünlerden de almanızı tavsiye ederiz.
Demirköprü
Asi nehri üzerinde yer alan Demirköprü, Ortaçağ’da bulunduğu bölgenin en önemli geçitlerinden biriydi. Reyhanlı ve Antakya arasında yer alan köprü, taş bir yapıya sahip olmakla birlikte, kuleleri de bulunmaktaydı. Kuleleri yıkan köprü, günümüzde de hala daha işlevini sürdürmektedir.