Türkiye’de yaz tatili ve tatil beldesi denildiğinde ilk akla gelen rotalardan biri olan Side sadece denizi ile değil antik dönemlerin izlerini yansıtan kültürel mirası ile de ön plana çıkıyor. Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı bir tatil beldesi olan Side aynı zamanda dünyanın en eski şehirlerinden biri olarak biliniyor.
Side’de tatil yaparken aynı zamanda geçmişte bir yolculuk da sizi çağıracaktır. Eski medeniyetlerin gölgesi üzerinde gezinmek, buralara has hikayelerin büyüsü içinde kaybolmak sizi zamanda bir yolculuğa çıkaracak.
Side’nin büyülü atmosferine gelmeden önce Holimax’te Side Otelleri sayfası size rehberlik edecektir.
Gelin Side’nin tarihi yerleri ve geçmiş zamanın kalıntılarıyla donanmış bölgelerinde bir gezintiye çıkalım.
Side Antik Kenti
Anadolu’nun bu en eski şehrinin kuruluşu İÖ 7. yüzyıl öncesine dayanıyor. Burada sırasıyla Hititler, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar hüküm sürmüş. Dolayısıyla Side’de tüm bu medeniyetlerin izleri ile karşılaşmak mümkün.
Side Antik Kenti de bunlardan biri. Antik kent, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini görüyor. Anadolu dilinde “nar” anlamına gelen Side, antik çağın önemli liman kentlerinden biri olarak sadece ticaret değil bilim ve kültür alanında da son derece önemli bir yere sahipti.
Side’de Hristiyanlık etkileri görülmeye başlamadan önce Apollon, Athena, Demeter, Dionysos, Aphrodite, Ares, Asklepios, Hermes gibi pek çok Yunan tanrı ve tanrıçası tapınım görmüştür. Bu da Side’nin tapınak açısından son derece zengin bir kent olmasını sağlamış. Zaman içerisinde Arap akınları, Venedik, Ceneviz ve Rodoslu korsanların saldırıları, Haçlı Seferleri sırasında baş gösteren yağmalamalar neticesinde kent büyük anlamda tahrip görmüştür. Günümüze kalan kalıntılar ise bugünkü Side Antik Kenti’nin ana hatlarını oluşturmaktadır.
Side Antik Kalıntıları surlar, kent kapısı, sütunlu caddeler, suyolu, Nymphaeum, Zafer Takı, tiyatro, Ticaret Agorası, Devlet Agorası, Agora Hamamı, Vespasian Çeşmesi, Anıtsal Kapı, Dionysos Tapınağı, Liman Hamamı, bazilika, Athena Tapınağı, Apollon Tapınağı, Güney Bazilika, Vaftizhane, Philippus Attius Suru gibi kısımlardan oluşur.
Side Antik Kenti diğer Pamfilya şehirleri gibi ana kapıdan başlar ve sütunlu bir cadde boyunca ilerler.
Side Antik Kenti mutlaka gezilip görülmesi gereken ve geçmişin gizemli kapılarını aralayan noktalardan biridir.
Side Antik Tiyatrosu
Kesin bir tarih olmamakla beraber Side Antik Tiyatro’nun İÖ 2. yüzyılda inşa edildiği bilinmektedir. Bu kadim kent, planı ve özellikleri ile Anadolu sınırları içinde yer alan diğer antik kentleri de etkilemiştir. 20 bin kişilik kapasitesiyle antik tiyatro Helenistik ve Roma Dönemi özelliklerini yansıtır.
Kemerli mekanlar üzerine konumlandırılan tiyatro bu özelliği ile daha ziyade dağ yamacına yaslandırılmış diğer tiyatrolarla karşılaştırıldığında Anadolu coğrafyasında tek olma özelliğine sahiptir.
Scene, Orkestra ve Cavea bölümleri ile öne çıkan Side Antik Tiyatrosu, Pamphylia Bölgesi’nde inşa edilen en görkemli tiyatrolardan biridir. Geç İmparatorluk Çağı’nda gladyatör savaşları ve hayvan dövüşlerine de sahne olan tiyatroda günümüzde pek çok açık hava konseri de düzenlenmektedir.
Apollon Tapınağı
Side’nin en önemli tarihi yapılarından biri olan Apollon Tapınağı, ışığın, güzel sanatların, şiirin ve müziğin tanrısı Apollon’a ithaf edilmiştir. Side kentinin baş tanrısı da olan Apollon aynı zamanda önemli bir kahindir.
Kuruluşu İÖ 150 yıllarına dayanan Apollon Tapınağı’nın, kente gelen yabancılara, buranın Apollon tarafından korunduğu mesajını vermek için inşa edildiği görüşü hakimdir.
Roma düzeninde ve dikdörtgen planlı olarak inşa edilen tapınağın Korint başlıklı sütunları buraya son derece görkemli bir özellik veriyor. Tapınak 1982-1990 yılları arasında restore edilerek turizme kazandırılmıştır.
Side Limanı
Apollon Tapınağı’nın yanında yer alan Side Limanı, yat kiralamak ve yat turu yapmak isteyenlerin uğrak noktası olma özelliğini taşıyor. Bu yat limanında yer alan lüks tekneleri motoryatlar, dalış tekneleri ve tur tekneleri son derece estetik bir görünüm arz etmektedir.
Burada Akdeniz manzarasına hakim işletmeler, kafeteryalar ve oturma alanları bulunmaktadır. Özellikle akşam gün batımını izlemek ve yürüyüş alanlarında tertemiz havada yürüyüş yapmak son derece keyifli ve dinlendirici aktiviteler olarak öne çıkmaktadır.
Side Müzesi
Burası ülkemizde bir köyde açılan ilk müze olma özelliğine sahiptir. Antik kent başlangıcında Agora Hamamı binasında bulunan Side Müzesi’nde, Ordinaryus Profesör Doktor Arif Müfid Mansel başkanlığında 1946-1966 yılları arasında yürütülen Side kazılarında gün ışığına çıkarılan eserler sergilenmektedir. Müzede Helenistik, Roma ve Bizans Dönemi’ne ait pek çok eser sergilenmektedir.
Tarihin en eski çağlarına tanıklık eden, pek çok medeniyete yurt olmuş Side topraklarında sadece deniz ve güneşin keyfini sürmekle kalmaz, çok eski çağlardan gelen bu tarihi esintiyi de solumuş olursunuz.
Side’ye yapacağınız bu tarih ve keyif yolculuğunda birbirinden farklı konaklama seçeneklerine ise Holimax sitesindeki Side Otelleri sayfası aracılığı ile ulaşabilirsiniz.