Ayvalık’ın gözbebeği olan Cunda Adası, kültürü, sarımsak taşı evleri, tarihi güzelliklerini oluşturan Taksiyarhis, Agios Yannis ve Panaya Kiliseleri, tertemiz kumlu mavi bayraklı plajları, sahil boyu uzanan restoranları, doğal güzellikleri ve masmavi deniziyle cennetten bir köşe.
Aşıklar Tepesi
Aşıklar Tepesi, Cunda Adası’nın eşsiz manzarasını izleyebileceğiniz en güzel yerlerden biri. Bu tepede, adanın ilk yel değirmeni ile Agios Yannis Kilisesi bulunuyor. Kilisenin restore edilmesiyle oluşturulan 1300 kitaplık Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı ise adanın tarihi dokusuna büyük katkıda bulunuyor. Manzaraya karşı oturup kitap okumak ve soğuk bir şeyler içmek için her zaman gideceğiniz yerlerden birisi.
Yel Değirmeni ve Agios Yannis Kilisesi
1600-1650 yılları arasında kurulan adanın ilk yel değirmeni, Aşıklar Tepesi’nde Agios Yannis Kilisesi’nin batısında yer alıyor. Adanın kuzeydoğusunda iki, kuzeybatı yönünde ise bir değirmen var. Son yapılan değirmense limanın güneybatı kısmında yer almakta.
Aşıklar Tepesi’nde bulunan Agios Yannis Kilisesi Edremitli iki kesiş tarafından Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden kısa bir süre önce Aziz Yahya’ya atfen inşa edilip Patrik Teodosios zamanında İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlanmış.
Aynı zamanda burada bulunan kitaplık 1835’den itibaren zenginleşmeye başlanmış. Mübadele zamanının sonrasında, zaman içinde tahrip olan yapı Rahmi Koç tarafından restore edilerek kütüphaneye, yanındaki değirmen de hoş bir kafeye çevrilmiş.
Rahmi Koç Müzesi Taksiyarhis Kilisesi
Rahmi Koç Müzesi Taksiyarhis Kilisesi,Cunda Adası’nın Rum Ortodoks cemaati tarafından, 1873’de inşa edilmiş ve 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürmüş bir yapı. Neo Klasik mimari üsluba sahip olan bu yapı 1927-1928 yıllarında camiye çevrilmesinden sonra bir süre bu amaçla kullanılmış, 1976’da ise korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak kabul edilmiştir.
2014’te Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi olarak ziyarete açılan Taksiyarhis Kilisesi, Cunda’da görülmesi gereken yerlerin en başında geliyor. Müzenin içinde zaman ölçme cihazlarından çocuk oyuncaklarına kadar geniş bir koleksiyon, tüm ülkelere ve tüm dönemlere ait endüstri ve mühendislik objeleri bulunuyor.
Tarihi Cunda Evleri
En az tarihi Ayvalık Evleri kadar güzel ve özgün olan Cunda Evleri, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla ilgiyi üzerinde topluyor. Çoğu 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan ve Rum mimarisini gözler önüne seren bu evler, genellikle iki katlı olarak karşımıza çıkıyor.
Ayvalık’a özgü sarımsak taşı gibi malzemelerle yapılmış pek çok farklı renge sahip evlerin çoğu günümüzde restore edilerek şirin otellere, el işi satan dükkânlara ve restoranlara dönüştürülmüş durumda.
Ada Camping
Cunda Adası’nın her yanında plaj ve deniz olmasına rağmen bazı bölgeler öne çıkıyor. Adanın Midilli’ye bakan kısmında yer alan Ada Camping, denize girmek için en çok tercih edilen yerlerden biri. Duş, soyunma kabini, şezlong ve şemsiyelerden ücretsiz yararlanabileceğiniz gibi, konaklama planları yapanlar için de bungalovlardan, karavanlara, kamp çadırlarından dalış turlarına kadar her şey var. Lezzetli yemekleri de cabası.
Tımarhane ve Güvercin Adaları
Mübadele öncesi dönemde akli dengesi yerinde olmayanların gönderildiği ada olan Tımarhane Adası, garip şekilli kayalarıyla biliniyor. Rüzgârda uğultulu sesler çıkardığı rivayet edilen adada, Aya Paraskevi Manastırı da yer alıyor.
Pateriça Körfezi’nde yer alan Güvercin Adası’nda ise adanın en eski yapılarından olan Kızlar Manastırı bulunuyor.
Taş Kahve
1800’lerin sonları ile 1900’lerin başında inşа edildiği düşünülen Taş Kahve, adanın tarihi eğlence mekânı olarak tarih boyunca kahvehane, gazino, meyhane olarak kullanılmış.
Yüksek tavanı ve taş duvarlarıyla Taş Kahve’de, dibek kahvenizi ve el yapımı buz gibi limonatanızı yudumlarken, Cunda Adası’nın keyfini yaşayacaksınız.
Kuzey Ege’de görülmesi gereken, en güzel tatil beldelerinden biri olan Cunda, hem doğal ve tarihi güzellikleri, hem de zengin mutfak kültürü ve deniz, güneş turizmiyle Ege’nin incisi.