Türkiye’nin güneyinde Suriye ile Akdeniz arasında sıkışmış bir şehirdir. Hatay konum itibari ile Türkiye Cumhuriyeti’ne en son katılan şehir olarak da önemlidir. Hem tarihi hem de lezzetleri ile görülmesi gereken şehirlerimizin başında geliyor. Hatay’ın Paleolitik Dönem ’den beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinir. Pek çok kültüre de ev sahipliği yapmış olan Hatay, 1939 yılında yapılan bir referandum ile Türkiye sınırlarına katılım sağlamıştır. İsmini Hıytalar olarak adlandırılan Türk kabilelerinden almıştır. Hıytalar’ın Antakya bölgesinde yaşadığını inanan Atatürk, bu bölgeye Hatay ismini vermiştir.

hatay ne zaman

Hatay’a Ne Zaman Gidilir?

Hatay’da Akdeniz İklimi hâkim olduğundan dolayı yaz ayları oldukça sıcak, kış ayları ise yağışlı ve ılık geçmektedir. Bu nedenle yılın her mevsimi Hatay’a rahatlıkla gidebilirsiniz. Ancak sıcağı fazla sevmeyen biriyseniz ilkbahar ve sonbahar ayları Hatay’a gitmek için ideal mevsimlerdir. Hatay ve çevresini keşfetmek için en az ortalama 3 günlük bir seyahat planı yapmanız yeterli olacaktır.

hatay hakkinda

Hatay Hakkında Bilinmesi Gerekenler

İlk olarak Hatay ile Antakya arasındaki fark ile başlayalım. Çünkü çoğu insanın bu konuda kafası karışabiliyor. Hatay şehrin adı, Antakya ise Hatay’ın 15 ilçesinden biri ancak şehrin merkezi ilçesi Antakya’dır. Yani Hatay’a tatile gittiğinizde kalmanız gereken yer Antakya’dır. Burası hem Türkiye’nin hem de dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Bölgede yapılan araştırmalarda M.Ö. 100 binlere kadar dayanan bulgulara karşılamışlardır. Mısır’daki İskenderiye ve Roma ile birlikte Antakya dünyanın en eski şehirleri arasında yer almaktadır.

Antakyamızı Büyük İskender’in komutanlarından Seleucus M.Ö. 300’lü yıllarda inşa ettirmiştir. Kente Seleucus’un babası Antiochus’un adı verilir. Roma hâkimiyetine geçene kadar da Seleucus Hanedanlığı başkenti olarak bilinmektedir.  Daha sonrasında pek çok medeniyetin hâkimiyetine geçer. Yavuz Sultan zamanında Osmanlı toprağı olan Hatay 1. Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından alınır ve Fransızlara verilir. Şanlı Türk ordusu tarafından 1938’De geri alınan Hatay, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanarak Türkiye’nin bir şehri olur.

antakya hakkinda

Antakya Hakkında İlginç Bilgiler

Antakya hakkında pek çok farklı bilgi vardır. Burası tarihi ve hikâyeleri açısından kolay kolay tükenebilecek bir şehrimiz değildir.

  • Dünyada sokak lambaları da ilk kez o zamanki adı Herod Caddesi olan bugünkü adı ile Kurtuluş Caddesi‘nde kullanılmıştır. Dünyada meşalelerle aydınlatılan ilk sütunlu cadde Antakya’da bulunuyormuş.
  • Dünyada ilk olimpiyat oyunları Roma İmparatorluğu zamanında burada gerçekleşmiş.
  • Türkiye’nin en uzu kumsallarının burada olduğu söylenmektedir. 12 km.
  • İstikamet olarak güneyden gelip kuzeye akan tek nehir olan Asi Nehri şehrin ilginç özelliklerinden bir diğeridir.

pierre kilisesi

St Pierre Kilisesi

Dünyadaki ilk Katolik Kilisesi olarak bilinen St Pierre Kilisesi, Antakya şehir merkezinden yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı yamacındaki kayalara oyulmuş bir mağara kilisedir. Restorasyonuna 3. Napolyon bile katkıda bulunmuştur. Burası 1963 yılında Papa 6. Paul tarafından haç yeri ilan edilmiş ve her sene 29 Haziran’da St Pierre Günü kutlamaları yapılmaya başlamıştır.

Dünyanın ilk mağara kilisesinin hikâyesi olarak Hz. İsa’nın ölümünden sonra kilisenin kurucusu ve ilk rahip sayılan St. Pierre, M.S. 29-40 yıllarında Antakya’ya gelmiş ve ilk dini toplantısını burada gerçekleştirmiştir. Bu kilisenin bir diğer önemi ise Hz. İsa’ya inananlara “Hristiyan” adı ilk kez burada verilmiş olmasıdır. Kilise, Hristiyanların hac yeri ve ilk ibadethanelerinden biri olarak kabul edilen bir anıt müze olma özelliğine de sahiptir.

Bu kilisenin içerisine girdiğiniz zaman dağa doğru açılan bir tünel göreceksiniz. Bir zamanlar burada gizlice toplanan ilk Hristiyanların herhangi bir baskın ve saldırı sırasında hızla kaçabilmek için bu tüneli kullandıkları düşünülüyor.

pierre kilisesi 2

Anadolu’da inşa edilen ilk cami olarak kabul edildiği için Antakya’nın en önemli yapılarından biri olarak kabul edilir. Habib-i Neccar Camii, Antakya’nın Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edilmiştir. Kurtuluş Caddesi’nde bulunan cami, ismini herkes tarafından sevilen bir marangoz olan Habib-i Neccar’dan almaktadır. Habib-i Neccar Camisi’ni gezdikten sonra birbirine komşu olan Katolik Kilisesi ve Musevi Havzasını da ziyaret edebilirsiniz.