Coğrafi konumu nedeniyle iki farklı sınırı olan, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Hakkari şehrinin tarihi oldukça eskidir. Van Gölü’nün güneyi ve İran’a doğru uzanan yörelerde yaşamış olan Hakkar kabilesi şehre ismini vermiştir. Akadlar, Sümerler, Asurlular ve Urartular gibi medeniyetlere ev sahipliği yapan şehir, 1514 Çaldıran Savaşı sonrasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Şehrin komşuları arasında Van ve Şırnak bulunur. 3500 metre gibi yüksek bir rakıma sahiptir ile zorlu mevsim şartları görülür. Kendine has doğal güzellikleri ile Hakkari’yi tekrar tekrar gezmek ve görmek isteyeceksiniz.

Cennet Cehennem Vadisi

Cennet cehennem vadisi Hakkari’nin en çok bilinen gezi noktaları arasında yer alır. Vadi, şehir merkezine 45 km uzaklıkta yer alan Cilo dağında konumlanmıştır. Yüksek rakımı ile oldukça nefes kesici bir manzara görmek mümkündür. Vadinin en çok dikkat çeken bir özelliği de 4 mevsime ait izlerin bir arada görülebilmesidir.

Zap Vadisi

30’dan fazla doruğu ile Zap Vadisi, Türkiye’nin en dağlık ve sarp bölgeleri arasındadır. Vadi, Hakkari sınırları içerisinde 160 km boyunca uzanır. Manzarası ve tırmanış alanları ile maceraseverler ve fotoğrafçıların gözdesi olan bir konumda yer alır. Özellikle fotoğrafçılar için doğa ve makro çekimler yapmak için çok güzel bir alan sağlıyor. Her mevsim farklı manzaralar sunan Zap Vadisi, özellikle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde yeşil tonları ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Doğa severlerin gözde rotaları arasında bulunan vadinin, birçok canlı türüne de ev sahipliği yaptığı biliniyor. Kelebekler, kuşlar, tırtıllar, sürüngenler ve çeşitli endemik türler burada yaşamını sürdürüyor.

Meydan Medresesi

Meydan Medresesi, ulaşımı oldukça oldukça kolay bir alanda bulunur. Merkezi Biçer mahallesinde yer alan medrese, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Osmanlı’ya miras kalan mimari özellikleri ile dikkat çeker. Kesin olmamakla birlikte İzzeddin oğlu İbrahim bey tarafından inşa edildiği düşünülür. Düz kesme taşlarla inşa edilen ve kireç ile kaplanan yapı düz bir çatıya sahiptir ve iki katlıdır. Orijinal yapısı günümüze kadar korunmuş olan nadir eserler arasındadır. Tarihi ve göze hitap edişi ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır.

Hakkâri Kilim Müzesi

2008 yılında Hakkâri Valiliği tarafından hizmete açılan müzede el sanatlarından izler taşıyan kilimlerin sergilenir. Şehrin merkezinde Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan müzeye ulaşım da oldukça kolaydır. 3 ayrı atölyede genç kızların el emeği ile dokuduğu kilimleri görmek için müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

Sümbül Dağı

Sümbül Dağı, şehrim sembollerinden biridir. Şehir merkezine 7 km uzaklıkta, Depin bölgesinde bulunur. 3467 metre yüksekliği ile oldukça ihtişamlı bir görüntüye sahiptir. Yağan karlar ile birlikte bembeyaz olan dağ, kartpostalları andıran görüntülerin ortaya çıkmasını sağlar.

Peri Bacaları

Hakkari ilinin Kapadokya’sı olarak bilinen Peri Bacaları, şehir merkezine yakın Yavuzlar Köyü sınırlarında konumlanmıştır. Bu yapılar uzun zaman önce gerçekleşen volkanik patlamalar sonucu ortaya çıkmıştır.  Her mevsim farklı bir görünüm kazanan Peri Bacaları son antik çağ kalıntılarıdır. Bacalar çok geniş bir alana yayılmak ile birlikte sayı bakımından oldukça fazladır. Yerleşim yeri bulunmayan bacalar birçok doğal oluşuma sahiptir. Kış mevsiminde yağan karlar ile bembeyaz bir görünüme kavuşan bu alan, kartpostallık görüntüler oluşturur. Turizm potansiyelini arttırma açısından oldukça önemli bir konumdadır.

Hakkâri tarihî ve turistik birçok gezi noktası ile, seyahat etmeyi sevenleri çağırıyor. Eğer siz de ülkemizin tarihi ve doğal güzelliklerini görmek isterseniz, Hakkari’yi mutlaka ziyaret etmeli ve Peri Bacaları, Cennet Cehennem Vadisi ve daha fazlasını gezilecek yerler listenize eklemelisiniz.