Görkemli kum tepeleriyle, uçsuz bucaksız kumsalıyla, pırıl pırıl deniziyle ve Caretta Caretta’larıyla Türkiye’nin en özel ve güzel sahillerinden birisi olan Patara sahilleri bunca popülerliğine rağmen aynı zamanda dingin tavrıyla da göz dolduruyor.
Patara Antik Kenti kıyısında bulunan kumsalda deniz kaplumbağalarını koruma çalışmaları da yürütülüyor. Caretta’ların yumurtlama mevsimi olan Mayıs ayında, bölgede bulunan gönüllü ekip kaplumbağaların markalanmasını, yuvaların muhafazasını ve yumurtadan yeni çıkan yavruların diğer hayvanlara karşı korunmasını sağlıyor.
Türkiye’de yaşayan deniz kaplumbağalarının ana üreme noktası olan Patara sahilleri, geniş kumsalı ve yapılaşmadan uzak kalmış doğal ortamı ile Caretta’ların güvenli bir şekilde büyümesine olanak tanıyor.
Eğer tatil rotanızı Antalya’ya çevirirseniz, buraya kadar gelmişken Kaş ilçesinde yer alan Patara sahillerini mutlaka görmelisiniz. Antalya’da gezilip görülecek yerler arasında Patara mutlaka yer almaktadır. Holimax sitesi Antalya Otelleri size konaklama konusunda birbirinden farklı seçenekler sunacaktır.
Sessiz Ve Huzurlu Patara Sahilleri
Toplam uzunluğu 14 kilometre olan, 280 metre ila 1500 metre genişliğe sahip Patara Plajı, Türkiye’nin en uzun ikinci kumsalına sahip olma özelliği ile biliniyor. Caretta Caretta’ların ülkemizdeki en önde gelen üreme alanlarından birisi olan Patara Plajı, Kaş-Fethiye Karayolu üzerinde yer almaktadır. Plaja Patara Antik Kenti içinden geçerek ulaşılıyor. Caretta’ların plajda oldukları 20.00-08.00 saatleri arasında plaja girmek ve ışık yakmak yasaklanmış durumda.
Patara Plajı’nda dış koşullar vasıtasıyla doğal olarak oluşan kum tepeleri görsel açıdan muhteşem bir görüntü sunuyor. Kumsalın özellikle orta kısımlarında daha da yükselen kum tepeleri Patara Plajı’na apayrı bir özellik katıyor. Bilhassa gün batımında kızıllaşan gökyüzünü bu kum tepeleri üzerinden izlemek apayrı bir keyif veriyor.
Eski Türk filmlerindeki çöl sahneleri burada çekilmiş. Patara’daki bir at çiftliği 2.5 saatlik turlar düzenleyerek hem Patara Antik Kenti’ni hem de Patara plajını gezmenizi sağlıyor.
Eşsiz güzellikteki Patara’da yapabileceğiniz değişik aktiviteler var. Tekne turuna çıkarak birbirinden güzel koylarda denizin keyfini sürebilirsiniz. Kano ile denize açılarak rüzgarın eşliğinde masmavi sularla dans edebilirsiniz. Antik kenti gezerek geçmişin izlerine dokunabilirsiniz. Saklıkent Kanyonu’nda doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.
Patara bölgesi sadece doğal güzellikleri ile değil tarihi zemini ile de bulunduğu alana değer katıyor. Likya uygarlığına ait pek çok önemli eserin görülebileceği Patara Antik Kenti, tarihe meraklı ziyaretçilerin görmeden geçip gidemeyeceği bir rota. Plajdan yaklaşık 1.5 kilometre güneyde kalan antik kentteki tiyatro binası, nekropolis, bazilika ve hamamlar görülmeye değer.
Eşen Çayı’nın kenarında konumlanmış Ksanthos Antik Kenti’ne ait bir liman kenti olan Patara’da ayrıca bir deniz feneri de var.
Patara’da yapılan arkeolojik kazılar hala devam ediyor ve kentin büyük kısmı da gün ışığına çıkarılmış durumda. Buraya geldiğinizde hem tarihe tanıklık etmiş hem de huzurlu ve tertemiz bir denizin keyfini çıkarmış olacaksınız.
Plaj doğal sit alanında yer aldığı için sakin ve bakir bir havası var. Deniz çoğunlukla rüzgarlı ve dalgalı. Bu da rüzgar sörfü yapanlar için son derece ideal bir ortam oluşturuyor.
Patara sahillerine en yakın nokta olan Gelemiş Köyü de buraya canlılık ve enerji kazandırıyor.
Patara plajına ulaşım için Kaş ilçesi otogarından yaklaşık 20 dakikada bir kalkan minibüsler kullanılabilir. Plaja giriş ücretli ama Patara Antik Kenti’ne giriş için bilet alanlar plaja giriş için ayrı olarak ücret ödemiyor.
Patara sahillerinde sadece deniz, güneş ve incecik kum tanelerinin verdiği huzur hissini yaşamakla kalmaz, tarihin en kadim zamanlarına tanıklık eder, harika yaz fotoğrafları çeker ve nesillerinin devamı için çalışılan Caretta Caretta’lara yakın olmanın verdiği mutluluğu doyasıya yaşarsınız.
