Çanakkale’nin her mevsim güzel ama yaz aylarında bir başka güzel olan adası Bozcaada, Ezine ilçesinin Geyikli bölgesinden gelen feribotlar aracılığıyla misafirlerini ağırlamaya her zaman hazırda bekliyor. Gelen misafirler belki de bozada da yapabilecekleri aktivitelerden bir haber adanın büyüsüne kapılıp gidiyorlar. Ancak Ada’da yapılacak keyifli anlar yaşayabilirsiniz.
Ada sokaklarında dolaşmak o kadar keyifli ki Bozcaada gezilecek yerler denildiğinde ilk akla gelen hatta en sevilerden diyebiliriz. Bozcaada küçük bir ada olmasına rağmen tüm güzelliği ile gözünüzü doyurmayı başarıyor. Çünkü eskiden kalan evleri ve hepsinin renkli çiçeklerle süslenmesi ile ortaya vazgeçemeyeceğiniz bir manzara çıkıyor. Peki, Bozcaada’ya yolunuz düşerse nere gezebileceğinizi bu yazımızdan öğrenebilirsiniz.
Bozcaada’da Gün Batımı
Bozcaada’da gün batımı izleneceği zaman buranın da ada olması sebebi ile benzersiz bir manzaraya şahit olacağınız kesin. Aynı zamanda doğa ve deniz birlikteliğine rüzgârgülleri de eşlik eder. Bu sebeple görsel bir şölen izlemek isteyenler açısından adada çeşitli konumlarda gün batımını izlemek mümkündür. Bu alanlardan biri de Polente Feneri, 1861 yılında adaya inşa edilmiş ve denizden de yaklaşık olarak 30 metre yukarıda olan bir fenerdir.
Fenerin özelliklerinden bahsetmek yerine benim tercihim size gün batımını anlatmak olur. Burada günü batırmak ruhunuzda tamamlanmış bir şeyi tamamlamanızı ağlıyor. Polente Feneri, eşsiz bir doğa manzarasına eşlik ederken rüzgârgülleriyle de manzarayı daha da süslüyor. Merkezden şarabınızı alıp burada şarap eşliğinde manzaranın keyfine varabilirsiniz.
Bozcaada Rum Mahallesi
Bozcaada Rum Mahallesi, Bozcaada gezilecek yerler arasında vazgeçilmezlerden biri haline gelmiştir. Mahalle, Bozcaada için hem turistik hem de tarihi önem taşıyor. 20. Yüzyılın başlarına kadar Bozcaada’da nüfusun yarısından fazlasını Rumlar oluşturuyormuş. Nüfus mübadeleleri sonucu Rumların önemli bir kısmı zaman içerisinde adadan ayrılmışlar. Bugün ise adadaki Rum sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda kalmışlardır.
500 yıldır Rumların ve Türklerin beraber yaşadıkları bu adada, Rum kültürüne en iyi şekilde bu mahallede şahit oluyorsunuz. Mimari açıdan kendini belli eden göz kamaştıran ev özelliklerine bakmak, sokakları süsleyen rengârenk, bol pencereli taş evler, Rum Mahallesi’nin hem tarihi hem de estetik değeridir.
Bozcaada Kalesi
Ada’nın sevimi ve küçük tavrına meydan okurcasına gösterişli ve heybetli bir kaledir. Heybetli görüntüsü ve tarihi ile Bozcaada gezi planları için olmazsa olmazlardandır. Feribotla adaya yaklaşırken uzaktan gördüğünüz o küçük, bozkırlarla kaplı ada manzarasında yaklaştıkça Bozcaada Kalesi heybetiyle karşınıza çıkar.
Bu küçük ada da neden bu kadar büyük bir kale var? Bozcaada, Çanakkale Boğazı’nın çıkışında olması ve ana karaya yakınlığı nedeniyle tarih boyunca istila riski bulunan önemli bir nokta olarak bulunuyormuş ada sakinleri kendilerini güvende hissetmek için bu devasa kaleyi yapmışlar.
Meryem Ana Kilisesi
Bozcaada’nın sembolü haline gelen Meryem Ana Kilisesi, Rum Mahallesi’nin ara sokaklarında ısrarla keşfedilmeyi bekliyor olmalı ki 1800’lerden beri yerini korumaya devam ediyor. Ada’yı araştırıp gelen herkes buraya en az bir kere uğrarlar. Kilisenin giriş kapısında tarihi 1869 olarak belirtilse de ilk yapılış zamanının Venedikliler dönemine dayandığı tahmin ediliyor. Kilisenin avlusunda dört katlı bir saat kulesi ve üzerinde çan yer alıyor.
Bağ Bozumu Turuna Katılmak
Ağustos- Eylül ayları arasında düzenlenen ve ortalama 1.5 saat süren bağbozumu etkinliğine bir türlü katılamadık. Benim içime yer eden bir etkinlik olarak kalmıştır. Bu sebeple sizin yapmanızı tavsiye edeceğim. Bağbozumu turunda size hediye olarak verilen hasır sepeti kolunuza takıp, adalı ressam Cemil Onay’ın rengârenk boyadığı römorklara binip klarnet ve darbuka eşliğinde bağlara seyahat ediyorsunuz. Her bağ turunda farklı bir bağa giriyorsunuz ve turda bağdaki üzüm türleri ve nasıl toplanacağına dair bilgiler veriliyor. Gelen ziyaretçiler semtlerin üzümle dolduruyor. Sizce de bu çok eğlenceli değil mi?